Kemal sunal'ı beğenmeyebilir, filmleri hoşuna gitmeyebilir, eyvallah, keyfi bilir. Sanatsal açıdan da eleştirebilir, ki eleştiren kişinin niteliği önemli elbet, fakat "... Bu ülkeye zihinsel anlamda yapılmış büyük bir kötülük, bu filmler resmen insan zekasına hakaret..." demesiyle yıllarca bu halkın zekasıyla alay eden, dalga geçen, zekasına küfür edenlere haksızlık etmiş olur. işin gerçeğine, esas kısmına gelecek olursak, Kemal sunal yeri geldiğinde geçim sıkıntısı yaşayan bir öğretmen, yeri geldiğinde statü farkının yarattığı sosyal eşitsizlik içerisinde hayatını idame ettiren kapıcı seyit, yeri geldiğinde canı pahasına kan davasını bitirmek konusunda ısrarlı memoyu canlandırır. Kısacası Türkiye'nin sosyolojik sorunlarını gerek dramatik gerek komediyle harmanlar ve öyle sunar izleyicisine. Ve bu da toplumun zekasına hakaret değil bilakis hakaret edenleri, edilenlere anlatır, gösterir. Hanımefendi ille de Zihinsel açıdan yapılmış kötülüklere bakmak istiyorsa hemen yan pencereye geçebilir, orada manzara çok daha farklı.