naz

entry32 galeri video1
    7.
  1. akgun akovanın cok begenilesi şiiri

    naz

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    dilek bezleri asili agaçlarin altindan
    yaziti çalinmis çesmelerin basindan
    gümüs yüzüklü parmaklarindan anadolu'nun

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    koyup basimi sise yemyesil uykular uyudum kaçkarlar'da
    uçan kemençeler gördüm düsümde ve tombul memeli kizlar
    sinop'ta yüzme bilmeyen yavru tekneler yapiyordu
    hünerli elleriyle dogan usta

    amasra denizden yatagina uzanmisti
    saçlarini dagitmis bir prenses gibi
    ordu yaylalarinda atesböcekleri yagdi bir gece üstüme
    sandim ki çocugum, bahçemize inmis yine yildizlar
    dagilmamis çaydanligin buhari
    üzmemis annemi babam
    göynük'te bir sokaga vermisler adimi, soyadimi unutmuslar
    kimse tanimadi orada yürürken bu yüzden beni
    olsun, dedim içimde gezinen bahara
    olsun, saat kulesi arkadasim ya, yeter bana

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    beyaz bir selçuklu atinin sirtinda girdim saruhan'a
    dönerken semazenlerle mavi bir kelebek olup uçtum
    öldürdü beni taslarda yankilanan neyin sesi
    koza han'a baharat indiren develerden
    ipek yolu'nun haritasini istiyordu ipekböcekleri
    oysa bilmiyordu, bilmiyordu kimse gelip gittigi yeri

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    beyaz bir urartu aslani gibi karsima çikti kar altinda van
    seker olup düstüm bir bayram sabahi
    çatakli çocuklarin buz tutmus avuçlarina
    agri dagi'ni basi bulutsuz gördüm ki kisin
    diz çöküp af diledim tirmandigim bütün daglardan

    dogu bayazit'ta kardan adam yapiyordu bir kiz
    babasina benzemedigini bile bile
    hakkari yolunda tilma'nin ellerini kesiyorlardi
    hosap kalesi'nin benzerini yapmamasi için
    bilmiyordu barbarlar
    vardir sonsuz kökleri
    yaratan ellerin

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    hasankeyf'ten tutsak bir kartal gibi baktim dicle'ye
    harran'da samanyolunu sirt çantama doldururken
    yildizlarin siir okuduklarini duydum
    ve agladim huglarin arasinda
    uzaklarda kavalini gömen bir çoban
    silahini gömen bir dagli
    sevdigini gömen bir kadin
    gaziantepli sedef kakma ustalari
    alleben'in sularina birakiyorlardi
    yaptiklari küçük sandiklari
    içlerinde ben
    sen
    nerdeysen

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    son circirböcegini dinledim fethiye'de
    kayaliklardan bakarken kelebekler vadisi'ne
    bagirdim avazim çiktigi kadar:
    ''yasasin akdeniz! yasasin likya!''
    iztuzu'nda burnunu öptügüm deniz kaplumbagasi
    ''ask bir kumdur'' dedi bana,
    ''sicacik bir kum, denize bakarken günesi unuttugun''

    bütün o yollardan tek basima geçtim naz
    yanimda
    bana yazdigin
    ve açmaya cesaret edemedim mektupla
    dilerim ki bir rüzgâr gibi geç dünyadan
    bir rüzgâr gibi
    bütün ask mektuplarini birer birer açan


    akgun akova
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük