insanların artık bu sömürü fikrine homojen olup pek de yadırgamaması durumudur.
Sistemin elimize tutuşturduğu cep telefonları artık hayatımızın bir parçası oysa 15-20 yıl önce yoktu lan, ne çabuk alıştık tüm bunlara. Nasıl da avucunun içindeyiz, nasıl da uyutuluyoruz öyle. Bilsek bile yapabilecek gücü bulamıyoruz kendimizde. Eskiden, geleceğin komünist mi, faşist mi, kapitalist mi olacağını tartışıyorduk. bugün kimse bu konular hakkında tartışmıyor. hepimiz sessizce küresel kapitalizmin kalıcı olduğunu kabul ediyoruz
Bu yolda tüketebileceğimiz her şeyi; maddeyi, doğayı, bilgiyi, insanı psikopatça tüketiyoruz. Çünkü bize ihtiyaçlarımızın değil hazlarımızın ardından gitmeyi emrediyor. Bu emir o kadar katı ki başkaldırmaya kalkıştığımızda kafamıza bir balyoz gibi inerek bize modern dünyadaki yerimizi ısrarla hatırlatıyor.
Özellikle Bu medyatik rezonanstan uzak durmaya çalışıyorum, kara delik gibi çünkü istemesende içine çekiyor. Kaçmaya çalışıyorum en azından
Bu yüzden Ne Netflix üyeliğim var, ne Spotify ne de instagram. Son 10 senede çıkan hiçbir sanatçıyı ve Türk indie rock gruplarını tanımıyorum. Sadece kitap okuyorum ve film izliyorum. Şimdilik mutluyum