bazı kitapları okuduğunuz yaş dilimi o kitapla kuracağınız özdeşimi, yapacağınız çıkarımları ve aldığınız hazzı daha fazla etkiler. bu da o tarz bir kitap. 30lu yaşlara girdiğim şu dönemde boğazıma bir yumru gibi oturdu, bazı bölümleri okurken zorlandım yoğun empatiden darlandım. hepsinin toplamı zamanın tüketilmesi gereken değil de değerlendirilmesi gereken bir mefhum olduğu düşüncesini uyandırdı bende.
----sürpriz bozanlı kısım----
beklemenin yanında yalnızlığın kitabı aynı zamanda. ne istediğini bilemeyip hayatın ona çizdiği erdemli bir yazgı olduğunu düşünerek içten içe o yazgıyı bekleyen; kuvvetli ailevi ilişkileri ve sosyal çevresi olmayan, toplum içinde, gündelik hayatta kendine yer bulamayan, nereye gitse yalnızlığın başkenti orası olacak bir karakter. aslında herkes gibi sıradan bir insan ve bunun farkına vardığında geç oluyor. yalnızlığının, kaçışının bahanelerini üretiyor, aslında olmak istemediği bir yerde kendi içinde hapsoluyor, kalesinin duvarlarını yükseltip kapsına yeni kilitler ekliyor. hep bir umut yeşertiyor kendine ama olmuyor bir şekilde hepsi soluyor. keşkelerin ve bırakılamayan alışkanlıkların bunaltıcı havasında geziniyor.
hayat bir kitap ve sen o kitapta en güzel cümleyi okumayı bekliyorsun. ve kuvvetle muhtemel öyle bir cümleyi okuyamadan kitabı bitiriyorsun.
----sürpriz bozanlı kısım----
buraya yazmak üzere not aldığım pasajlar oldu, kitap bitince baktım çok olmuş. en iyisi yazmayım, okumayanlar okusun.