ülkenin en gereksiz şehirlerinden birinde yaşanmış saçma olay.
nerde on sene önceki samsun nerde şimdiki. eskiden huzurlu bir yerdi, küçük bir şehirdi ama şimdi neden aldığı belli olmayan bir göç hareketi var üzerinde. bir de bu harekete suriyeli, ıraklı kitle eklenmiş.
geçtiğim günlerde kendisini ziyaret ettim. şehir şehirlikten çıkmış, her tarafta it kopuk, müptezel tipler sokak başı tutuyor. gözler fıldır fıldır, soldan suriyeli grup elinde kelebek sallayarak geliyor karşı arada ıraklı vitaminsiz üç beş lavuk bağır bağıra gülüşüyor. her cinsten, her ırktan garip gureba bir topluluk dolaşıyor sokaklarında. bazı yerlerde türkçe bile duyamayabiliyorsunuz. zaten içinde yaşayan çoğu türk vatandaşı boş beleş tipler, bir de buna bu garip eklentiler eklenince ortaya samsun gibi boş, gereksiz ve tehlikeli bir şehir çıkıyor. o ona sokakta bomba atıyor, bu tartıştığı kişilere şarjor boşaltıyor, çatıdan keskin nişancı halkı avlıyor, şu rus pazarı mevkiinde üzerine dua basılı kağıtları satmaya çalışıyor almayanı bıçaklıyor, park eden araçları yol boyu çize çize kadıköy mahallesine çıkanlar, köşe başlarında takılan apaçi tipli barzolar, çatılardan millete kiremit atan tinerciler, 10 tl’ye adam bıçaklayan dengesizler..
ne ararsan var, mis gibi şehri bok etmişler. atakum ve civarı bile bu hale geldiyse orada yaşayana kolaylıklar dilerim. her an bir keskin nişancı tarafından vurulabilir, yere düştüğü an cüzdanını kaptırabilir, yerde ambulans beklerken ambulans şöförü trafikte tartıştığı biri tarından 52 yerinden bıçaklanmış olabilir. oracıkta durup duruken çok saçma bir şekilde ölebilir.
bir şehir on senede ancak bu kadar kabuk değiştirebilir.
bu bahsi geçen olay ise giriş seviyedir samsun için.