Pazardan evine giden teyzeleri bisiklet üzerinde yanına yaklaşıp korkuturdum. Garip sesler çıkartırdım. Nereden nereye..
Poşetleri allah diyip, yere atan teyze yaşıyorsa şayet ellerinden öpüyorum..
ilk okul çağında ise, kırık stop farlarına sahip araçların yanına usulca yaklaşıp lambasını araklardım.
Bir kez yakalandım istanbul'da.
Kulağımdan tutup, evime getirdi beni araç sahibi.
Kaçırıldığımı sanan semt kızları anneme haber vermiş, anında polisi aramış annem. Öyle bir kaos ortamı, polisler bir yandan, kelepçe yemişti adam. Yanlış anlaşma üzerine, hayır o beni kaçırmadı deyince bıraktılar adamı. Lambaları unuttu tabi.
Babamdan fırça yedim, sonra hemen markete pil almaya, neymiş?