Koku çok farklı bir şey. Herhangi bir hayal edilebilirliği mevcut değil. Geçmiş Bir dokunuşu, bir görüntüyü, bir sesi ve hatta bir hissi bile hayal edebilir, düşünebiliriz ama koku böyle değil. Kokuyu tahayyül etmek yoktur. Daima kendini o ana mahsus kılan bir varlığa sahiptir ki tam da bu yüzden en etkili olanıdır. Bize birisinin etrafımızda, yatağımızda, sevişmelerimizde, sarılmalarımızda olduğunu hissettiren ona dokunmak, onun sesini duymak, onu görmek değildir; bizatihi kokusu onu orada var kılar ve o anı geçerli an kılar. Kuvvetle muhtemel bu yüzdendir ki ancak korkularımız hissettirir bize bizi. insanlar konuşa konuşa anlaşsa da hala o genetik gelenek devam eder: hemen hemen tüm hayvanlar gibi koklaşarak biliriz, hissederiz birbirimizi.
Öyle ya henüz koklanmamış olan tam olarak tasavvur edilemez ve sevilen kişinin kokusu bunlar içerisinde en etkinidir.