Hayatımda şimdiye kadar büyük bir kazaya karışmadım. Karışmam da umarım.
Fakat geçenlerde başıma garip bir şey geldi. Bankaya doğru gidiyorum. Dörtlüleri yaktım, sağa park edeceğim, boş yer arıyorum. Neyse o ara bir otobüs geçecek solumdan. Uça uça geliyor. Yol da dar olunca biraz daha sağa geceyim de üstüme çıkmasın pezevenk dedim. Az ilerleyince pat küt bir ses geldi. Baktım kimseye çarpmamışım, araba da sapasağlam. Dedim herhalde taş falan vardı, ona çıktım. işimi hallettim eve döndüm. Bu arada Gittiğim araç da benimki değil, babamınki hazır dışarıda diye ona atladım, gittim. Neyse birkaç gün sonra babamı polis aradı. Arabanızın üzerinde kayıt var, ifade vermeye çağırılıyorsunuz diye. Ulan dedik ne oldu, plakayı falan mi kopyaladılar. Çünkü önceden başımıza geldi. Eskişehir’e hiç uğramayan arabaya, adalar kavşağında ceza yazmışlar anasını satayım. Nasıl oluyorsa. Her neyse gittik ikimiz, bir baktık, ben o otobüsten kaçarken bir arabanın aynasına vurmuşum. Yan aynanın da cami kırılmış. Karı da bunlar vurup kaçtı diye bizi ihbar etmiş. Neyse dedik, zarar ziyan varsa ödeyelim, konu kapansın. Çünkü haberimiz bile yok. Bizim araba sapasağlam. Sonra ortaya çıktı ki bu mal kari bizi bir de mahkemeye vermiş.
Al başına belayı.
Demem o ki, yapacağınız işi s*keyim. 150 liralık boktan aynası yüzünden mahkemede uğraşacağız bir de.