daha henüz orta okuldayken ve yaşadığım ilde bulunan askeri okula girmek tek idealimken -biri- gelip, ''askeri okula gitmeyeceksin'' dedi. doğuştan askeri doktrinlerle büyümüş olarak emir gayet açık ve netti. doğuştan askeri doktrinlere ve otoriteye başkaldırıyı huy edinmiş olan ben, okuduğu kitaplardaki adamın yaptığı gibi askeri okul sınavlarına ailemden habersiz girdim. fakat ben kazanamadım. o günler bunu bir talihsizlik olarak görsemde ilerleyen yıllarda hayatımın değiştiği o anlardan biri olduğunu görüyorum. çok şanslıymışım beyler. çok.
akabinde şehir dışında gittiğim anadolu lisesinde kalacağım yurt konusunda çok alternatifimiz yoktu ve emir-komuta ne gerektiriyorsa onu yapacağımı biliyordum. emir bu sefer daha yumuşak geldi. ''köprüyü geçene kadar ayı dayı diyeceksin.'' nitekim o köprüyü geçemedim. en fazla bir sene tahammül edebildim. çelik gibi olmam öğretildi bana. beni anca kırarsınız, bükemezsiniz. bükemedilerde. hem okuldan, hem yurttan attırdılar. onlar.
baba ocağına geri döndüğümde semtimizdeki düz liseye gönderildim. en ateşli dönemlerimdi ve ''onlar'' her yerdeydi. eve dönüşümün ilk aylarıydı. okuyacak bir şeyler ararken kitaplığın diplerinde telli dosya içinde bir yığın bilgisayar çıktısı kağıt buldum. üzerinde -dokunan yanar- yazıyordu. bu ne lan dedim kendi kendime. okudukça anladım. anladıkça farkettim. farkettikçe sivrildim.
böyle tanıştım ahmet şık ile. ilk dönem gençliğim üzerinde hiç farkında olmasa dahi çok emeği vardır ahmet şık'ın. ne kadar teşekkür etsek az. bu bahsettiklerimi hepiniz anlamayacaksınız ama görmeyi bilenler ne demek istediğimi anlayacaktır.
tabi ki kemal kahramanoğlu ile birlikte. daha bir çok isim var. fakat en önemlileri kk ve ahmet şık ın raporları.
sonra ahmet şık içeriye alındı. muhalifti. haklı olduğu anlaşılınca salınıp bu sefer muhalif olduklarının muhalif olduklarına muhalefetten tekrar içeri alındı. tekrar salındı vekil oldu bilezik gibi geçirdiği konuşmasıyla meclisten uzaklaştırıldı. geçen sene yaptığı kendi deyimiyle ithamı ile binlerce kişinin duygularına tercüman oldu. gene ötekilendi.
bu düzen bozuk ahmet abi. zarlar hileli.
şimdi vaktiyle senin bana yaptığın gibi ben seni uyarıyorum nacizane ahmet abi. söz söylenecek zaman değil. şimdi yazmak zamanı. konuşulacak zamanlarda gelecek. fakat daha erken. görüyorsun. sen bildiklerini konuşma ahmet abi. sen bildiklerini yaz. çünkü kk yı susturdular. senide sustururlarsa kalem kalmayacak ülkede. bence ingilizlere fazla güveniyorsun ahmet abi. ilk günden başına gelenler ortada. bunun ikisi üçü olacak. bence ingilizlere fazla güvenme ahmet abi. olman gereken çatının altında değilsin.
o yüzler kör sağır dilsiz. okuması gerekenleri bulacak kitaplar yazmaya devam et.