üç drag queen'in hayatını anlatan 1994 yapımı oldukça güzel ve keyifli bir stephan elliott filmi. türkiye'de "priscilla çöller kraliçesi" adıyla gösterime girmiş.
bir sahne şovu için uzak bir yola çıkmak zorunda kalan drag queen'lerimizin avustralya çöllerinde günlerce bir karavanla yol teperken başlarından geçenleri aktarır film. felicia'nın eğlenceli kişiliği filmi daha da güzel kılar. bernadette ise kalıplaşmış transeksüel kadın algısının dışında harikulade bir zariflik sunar filmde. drag queen'lerimizin, bir hayli yaygın olan transfobiye inat neşelerini korumaları, hayatlarına sahip çıkmaları da ayrı bir güzeldir.
filmde özellikle sevdiğim iki sahne vardır ki bunlardan ilki şudur: çölde karavanları bozulur ve bernadette günlük kıyafetleriyle bir yürüyüşe çıkıp onlara yardım edecek birilerini bulmaya çalışır. ve yoldan geçmekte olan yaşlı bir çift görür, onları durdurur. sonrasındaysa onları kendilerine yardım etmesi için ikna eder. karavanın yanlarına vardıkları vakitteyse mitzi yeşil bir drag queen kıyafetiyledir. yaşlı çift bunu görünce onların ne olduklarını anlar. bernadette arabadan iner inmez gaza basıp kaçarlar. bunun ardından ise mitzi'ye dönüp, kaç kere dedim sana, der felicia.(burada biraz duraklama vardır, seyirci bir düşünceye doğru sevk edilir, ki o düşünce de mitzi'ye bu kıyafeti o an için giymemesi gerektiğini söyleyeceğidir) ardından, yeşil sana gitmiyor, diye devam eder.
epey gülümsemiştim bu sahnede.
bir diğer sahne ise felicia'nın çocuklukta yaşadığı bir cinsel istismar anısını dramatize etmek(izleyicinin beklediği) yerine bunu tersine çevirip bu anıyı bir güldürü halinde sunmasıdır.