1929’da madrid elçiliğine atanan yahya kemal bey ispanyol bir arkadaşına hala dillere desten olmuş bir raks gecesi yaşamadığından bahseder ve akabinde endülüs’e davet edilir. Şiirin ilk dizeleri daha o gece şekillenir.
Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...”
tatlı raks gecesi önce şiire sonra münir nurettin selçuk vasıtasıyla melodilere dökülmüş nihayetinde o nahif ilhama bizler için bir pencere açılmıştır.