hiç beklemediğin bir söz duydun bugün.
asla başıma gelmez dediğin bir olay geldi başına.
tam konuşacakken susturdu seni birileri.
basiretin bağlandı sonra.
eve döndüğünde "neden söylemedim" diye kızdın kendine.
ya da söylediklerinden çok söyleyemediklerin sıktı canını.
ağlamak istemedin ya da belli etmek istemedin yutkundun sadece. o anda fark ettin ama boğazındaki düğümü.
boğazında bir kelepçe, konuşsan kelimelerin olacaktı anahtar.
konuşsan kelimelerin anahtarı olacaktı belki boğazındaki kelepçenin.
sen boğazında bir yumruk, yutkunmaya çalıştın sadece.
bilemedin konuşsaydın çözülecekti bu düğüm.
susmayı tercih ettiğin zamanlarda değil, kendini susmaya mecbur hissetiğin sonrasında sıklıkla pişman olduğun anlarda yerleşir o düğüm boğazına.