"ibn-i Teymiyye fenâ değil, bir şeyler okumuş ama öyle abartıldığı gibi değil. Öyle Şeyhu’l-islâm falan nerde ya, gelsinler anlatsınlar...
Bir Fetâvâ'sı var, işte başka bir şey yok.
Fetâvâ'da zaten her şey aynı, dönüp dönüp aynısını söylüyor."
****
Gerek çağdaşı gerek sonrası gerekse muâsır zamanda farklı meşrep, mezhep ve menhecde yüzlerce âlimin taltîf, takdîr, tezkiye ve methi ehlince ma’lûmdur.
Taassubu kendisini kör eden bir softaya ne kadar anlatırsan anlat marazına çare olmayacaktır.
Şeyhu’l-islâm der ki: "Gündüz emâreye muhtaçsa artık hiçbir şeyin ispatı mümkün olmaz."
Tamam, anladık insanları Şeyhu'l-islâm ibn-i Teymiyye'den sakındırıyorsunuz.
Peki, sizler onun yerine islâm dininde ilim adına ortaya ne koyabiliyorsunuz?
Bereketli ömründe 300 cilt kadar dev bir ilmi hazinenin içerisinde müstesnâ külliyatı olan 35 ciltlik "FETÂVÂ" yı hadi küçük düşürüyorsun!
Peki;
Şîa'ya karşı bir “MiNHÂCU'S SÜNNE”niz var mı?
Hristiyanlara karşı bir “EL-CEVÂBU'S SAHÎH Li-MEN BEDDELE DÎNE'L MESÎH”iniz var mı?
Akılcılara karşı bir “DER’U TEÂRUDI’L AKL VE’N NAKL”iniz var mı?
Haktan sapan yöneticilere karşı bir “ES-SiYÂSETU'Ş ŞER'iYYE FÎ iSLÂHi'R RÂÎ VE'R RAIYYE”niz var mı?
Peygamberimize hadsizlik yapanlara karşı bir “ES-SÂRiMU’L MESLÛL ALÂ ŞÂTiMi`R RASÛL”unuz var mı?
Emr-i bi’l Ma’rûf'u terk eden toplumlara karşı bir “EL-HiSBE Fi'L iSLÂM”ınız var mı?
Yetiştirdiği dağlar kadar heybetli, ilimde derya olan;
ibn-i Kayyim, ibn-i Abdi'l Hâdî, ibn-i Kesîr, ibn-i Receb, Mizzî, imam Zehebî … gibi âlimler de Şeyhu’l-islâm'ın asıl semereleridir...