Mutlaka hiçbir bünye tamamen amaçsız değildir. Yemek, içmek, boşaltım yapmak hep birer amaç olarak görülebilir, insanın kendini duygusal ve fiziksel olarak tatmin etmesi de bir amaç olarak görülebilir.
Fakat bu konularda genellikle söz konusu olan, daha uzun vadeli, biraz düşünsel amaçlardır; mesela çocuk sahibi olup onlara iyi bir baba olmak, iyi bir kariyer, zengin olmak, 30 bin kadınla yatmak, kendini beli düşüncelere vermek, kendi idealindeki insana yaklaşmak, ünlü olmak vs vs.
Çoğu insan bunların en azından birini çok tutkulu olmasa da ister, fakat bir de bunların hiçbirini istemeyen, amaçlamayan bünyeler vardır.
Bu ve bu benzeri amaçlar, bazıları için uğraşmayıp kaybedilmesinden üzüntü duyulmayacak kadar değersizdir. Kişilerin kendi varlıkları bütün evrene bakılacak olursa son derece önemsizdir, zaten evrenin bile herhangi bir amacı yokken aptal bir organzimanın neden kendine bir amaç yüklemesi beklensin ki?
Bu bünyeler genellikle kendini hayatın akışına bırakır, maksimum düzensizlik minimum hareket düşüncesiyle hareket ederler. Hayat bu kişileri mutlaka bir noktaya getirir ve kesinlikle çok başarılı olamazlar.