agora meyhanesi

entry45 galeri video1
    34.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1710914/+

    1890’ da bir Rum olan kaptan Asteri , Balat çarşısında bir Meyhane açar.
    Meyhanesine de Rumca meydan anlamına gelen Agora adını koyar. Meyhane masa yerine kullanılan dev fıçıları ve ucuz şaraplarıyla kısa zamanda ün yapar.
    Ama meyhanenin ününü artıran olay ilgisiz bir biçimde izmir kaynaklıdır. Aradan zamanlar geçer…

    Tarih 1959’ dur. Onur Şenli adında bir tıp fakültesi öğrencisi Komşu kızına aşık olur ama aşkına karşılık bulamaz.
    Aşk acısı ona soluğu birçok zaman, izmir’ in Agora semtinde aldırmaya başlar. Çünkü Agora salaş meyhanelerin mekanıdır.
    Bir gün bu salaş meyhanelerden birinde içtikten sonra eve gelir Ve bir mektup yazmaya başlar aşkına.

    Mektup şöyle başlar:

    “Sana bu satırları bir sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum.”
    Onur Şenli.

    Mektubun ileriki bölümlerinde fakına varır ki aslında bir mektup değil bir şiir yazmaktadır.

    Şiirine de şu adı koyar:

    Gece, Şarap ve Aşk

    Onur, şiiri yayımlatmak için fakültenin dergisine gönderir
    Şiiri kabul edilir.
    Şiir dergide tam basılmak üzereyken,
    Ege Expresi gazetesinin kültür-sanat editörü tarafından görülür. Editör şiiri yayınlar ama adını değiştirerek.
    Şiirin adı olur Agora Meyhanesi.
    Şiir o kadar sevilir ki, dillere pelesenk olur.
    Hatıra defterlerinde yer alır,
    Sevgililerin kulaklarına fısıldanır.
    Şarkısı yapılır,
    Şarkıyı neredeyse ünlü olup da söylemeyen sanatçı kalmaz. Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Gönül Yazar, Behiye Aksoy sadece bunlardan birkaçıdır.

    Şarkıyı dinleyenler izmir’ deki
    Agora’dan habersiz Balat’ taki Agora Meyhanesi’ne akın ederler. Çünkü şarkıdaki Agora Meyhanesinin burası olduğunu düşünmektedirler.
    Haliyle geceleri burası hınca hınç dolmaya başlar. Öyle popüler bir mekan olur ki tam 286 Türk Filmi’nin Meyhane bölümleri burada çekilir.
    Yani ucuz şarapların satıldığı meyhane Türkan Şoray’ ları, Fikret Hakan’ ları, Ayhan Işık’ ları, Cüneyt Arkın’ ları ağırlamaya başlar.
    2000’li yıllardan sonrada kaderine terkedilir, Çöplük olarak kullanılmaya başlar.

    AGORA MEYHANESi

    Sana bu satırları
    Bir sonbahar gecesinin
    Felç olmuş köşesinden yazıyorum
    Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında
    Saatlerdir boşalan kadehlere
    şarkılarını dolduruyorum
    Tabağımdaki her zeytin tanesine
    Simsiyah bakışlarını koyuyorum
    Ve kaldırıp kadehimi
    Bu rezilcesine yaşamaların şerefine içiyorum.
    Burası agora meyhanesi
    Burada yaşar aşkların en madarası
    Ve en şahanesi
    Burada saçların her teline bir galon içilir
    Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir
    Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
    Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir
    Burası agora meyhanesi
    Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası?
    Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
    Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik
    Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam
    Elimde değil
    Bu da bir nevi namuslu serserilik
    Dışarda hafiften bir yağmur var
    Bu gece benim gecem
    Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği
    Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu
    Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum
    Ve sana susuzluğumu
    Birazdan şarkılar susar, kadehler boşalır
    Umutlar tükenir, mezeler biter
    Biraz sonra bir mavi ay doğar tepelerden
    Bu sarhoş şehrin üstüne
    Birazdan bu yağmur da diner
    Sen bakma benim böyle
    Delice efkarlandığıma
    Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver
    Yarın gelir çamaşırcı kadın
    Her şeyden habersiz onu da yıkar
    Sen mesut ol yeter ki ben olmasam ne çıkar?
    Dedim ya burası agora meyhanesi
    Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer
    Burası agora meyhanesi
    burası kan tüküren mesut insanların dünyası.”

    https://www.youtube.com/watch?v=mORmDroSdgI
    10 ...