gurbet kimsesizliğin soluk uğultusudur uzayarak çınlar hayatımızın soğuk duvarlarında , geri dönüşümsüz bir yoksullaşmadır ki kimse inandıramaz sizi sözde kazandırdıklarının varlığına. gurbet biraz da büyümektir ,sessizleşir ömrünüz tüm renkleriyle birlikte gözler artık seçemez olur büyüdükçe ;bir o kadar da yaşlanmaktır işte...
gurbet ,notaları bozuk bir operadır,dile getirilişi zordur ve her zaman tek kişilik bir düettir.çözülen, çözüldükçe pelteleşen bir ruhun bütün savaşlarına girebilecek kadar kahraman olmaktır , kaybedeceğini bilerek savaşmaktır -zamanı kim yenebilmiş-...
uzaklara bakma cesaretidir kimi zaman da , bomboş uzaklara, mavileşip kararan gökyüzüne ve ufka bakabilmek cesaretidir. uzaklara baktıkça büyüse de kayıp çocukların ve unutulmuş şarkıların elele gezdiği boşluklarda konuşur gurbet. kayıp çocukların ellerinden o tutar , unutulmuş türküler ondan sorulur. ki gurbete düştükçe daha da kaybolur o kayıp çocuklar ve daha da unutulur unutulmuş şarkılar. bu unutulmuş türküler ve kayıp çocuklarla geçilir gurbet ikliminden. gurbet ikliminde her gece kar yağar, ve gurbet denizden uzaklaştıkça karasallaşır.