kuyucaklı yusuf

entry159 galeri
    122.
  1. Toplumsal eşitsizlik ve adalet duygusunun zedelenişi, iktidar ilişkilerinin ve travmaların yalın psikolojik etkileri ve daha da fazlası. kendi yolunu çizememiş ve ışığını bulamayan bir kahraman ve başına gelenler.. anlatımı basit ve yalın, ki böyle yazabilmek sanıldığı gibi kolay değildir, hikaye ise olabildiğince gerçekçi kurgulanmış. çoğu zaman örtük bazı yerlerde ise aleni dönem ve düzen eleştirisi yapmaktan geri durmamış. ayrıca yazarın ilk romanı olması hasebiyle de ayrı bir öneme haizdir. aslında yazarı gibi yarım kalmış bitmemiş bir hikaye.

    -------kitaptan alıntı---------

    yusuf hayatında bir gün bile kendinden şüphe etmemişti. dünyada her şeyi yapabileceğine inanıyor, gelecek günlerden korkmuyordu. onu üzen bugündü. devam etmemesi icap ettiği halde sürüp giden bu hayat, onun nefsine olan itimadını da kemiriyor ve içinde şüpheler uyandırıyordu. bazen kendi kendine:
    ''Niçin ben hiçbir şey değilim?'' diye sorar ve buna kandırıcı bir cevap bulup veremezdi.
    kendisinin dünyaya bir iş için geldiğini müphem bir şekilde hissediyor, fakat bu işin ne olduğunu bilmiyor ve etrafında kendisine ''bu benim işim!'' dedirtecek bir şey bulamıyordu.
    yusuf bunları tahlil edecek seviyede olmamakla beraber, ''yerini bulamama''nın azabını bütün teferruatıyla duymakta idi. bu his herhangi bir işsizliğin verdiği can sıkıntısı veya endişeye benzemiyor, insanı gözle görülür bir şekilde eziyor ve yavaş yavaş, hayatta lüzumsuz olduğu kanaatini uyandırıyordu. kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... tükenmek bilinmez bir sabırla bir meçhulü beklemek... nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz, karışık bir şekilde hissetmek... bu, uzun zaman dayanılır şeylerden değildi.

    -------kitaptan alıntı---------
    2 ...