bu konuda bir şey demek istiyorum. siz onların yaptığı işi görmüyorsunuz galiba. çocuğa bir şey öğretmek o kadar kolay şey değildir. o çocuklarla uğraşmak, sınavlarla uğraşmak, seminerler ve daha bir sürü şey ile uğraşıyorlar. o öğretmenlerin sadece okulda çalıştıklarını sanıyorsanız çok büyük bir hataya düşmüşsünüz demektir. öğretmenler bir konuyu çocuklara anlatmadan önce o konuya bir güzel çalışırlar, iyice ezberlerler ve çocuğun karşısına hazır bir şekilde çıkarlar. yani o çocuğa kitaptan baka baka bir şey anlatırsanız zaten o çocuk bir şey öğretemez. o yüzden öğretmenler de gece gündüz çalışır. onları biraz da asker gibi görün. askerler nasıl çalışıp, çalışıp sonunda düşmanla çatışıyorsa öğretmenler de bir konuya çalışıp çalışıp sonunda o konuyu çocuğa aktarmaya çalışıyorlar. askerlere yıpranma payı veriyorlar da niye öğretmenlere bu kadar çalıştıkları halde yıpranma payı vermiyorlar peki. işte o tatiller de onların yıpranma payı diyebiliriz. unutmayın onların 1 ay seminerleri de var. yani 3 ay değil 2 aydır yaz tatilleri. şurda çalışan bir çok kişi sadece işle uğraşıyor fakat onlar insanla uğraşıyor hem de gelişmekte olan çocuklarla. buna 7 yaşındaki küçük bir çocuktan 18 yaşındaki ergenine kadar hepsi dahil. siz daha 1 çocuğa belki zor bakıyorsunuzdur fakat onlar 20-30 çocuğa birden uğraşıyorlar. gerisini siz hesap edin.
umarım anlamışsınızdır. 2,5 ay tatili bu kadar çalışan kişilere fazla görmeyin.
not: öğretmen değilim.
eklenti: bu yazdıklarım hakkıyla öğretmenliğini yapan öğretmenleredir. geriye kalanlara o maaş haram olsun.