Hâlâ anlamadığım, anlatamadığım, anlamak istemediğim durumdur.
Kitap dersin fazla okuma zihnin bulanır der. Kur'an oku diyor dersin oku ama fazla okuma okuyacaksan dini kitap oku derler.
Yavuz'dan örnek verirsin o Yavuz'du derler. Sanki ona ait bir meziyet.
Kitap dersin. Pahalı derler. Hâlâ asgarî ücretle yaşama peşindeler. Durumunu düzeltmek için neler yapılabilir dersin. Hemen bir tevekkül havasına girerler. Ama demagojide de üstümüze yoktur.
Sinema, gavur icadıdır ama Tv'de bolca izlenir. Tiyatro daha soyut bir şey onlara göre. En azından Tv'de hoşlarına gitmeyen bir şey olursa basıp geçiyor ama tiyatroda sizi bazen yerden yere vurur.
Güzel sanatlar insanı dinden çıkarır onlara göre. Minyatür, hat dersin karşılık gelmez. Fatih'in bile resim çizimleri olduğunu, resim yaptırdığını söylersin, inandıramazsın.
Daha buna benzer birçok örnek. Okunuşlarında bile var böyle düşünenler. Sadece para, asgari ücret, geçim derdi, ev, araba, telefon, faturalar, alacağı zam, atama, kontenjan, emeklilik maaşını düşünen ve düşündürten bir sistemde insanların sanata ayıracağı zaman biraz zor gözüküyor.