öncelikle slogansal söylemlerden hazetmem. yapan yapar ama benim bakış açım doğrusaldır.
tek kelimeyle kurulmalıdır.
türkiye her zaman büyük devlet olmuştur.cengiz han dan hatta daha öncesinden, göktürklerden beri.
şimdilerde devletler sahnesinde etkinliğimiz az olsa da sürekli böyle kalmayacaktır.
türkler biraz daha akılla hareket ettiklerinde eski durumuna geleceklerdir. ha ilelebet kalacaklardır demiyorum. gene düşüp gene kalkacaklardır. ulus geni
başlığa dönersek, kurulursa hemen etkin olması beklenmemelidir.
bu tür kuruluşların etkinliği, kreditörlerin o kuruluşların görüşlerine önem verdiği miktarla orantılıdır.
delilim yok ama genellikle o kuruluşların arkasında gene kreditörler ve kredi veren devletler vardır.
türkiye dış ülkelere kredi veriyor mu?
evet yüksek miktarda olmasa bile veriyor. afrika da, balkanlarda, türk cumhuriyetlerinde kredi kullandırdıklarımız var.
krediyi veren sen olduğuna göre, şartı sen koyarsın dersin ki şu kuruluştan yeterli kredi notunu almayan ülkeye kredi açmam.
kredi kuruluşunu etkin hale getirmeye çalışırsın.
ha koparılan yaygaradan bağımsız olarak şunu da söyleyebilirim ki kredi notlarında siyasi bakış açıları etkin olabiliyor.
yani batı bizi kıskanmıyor ama az da olsa siyasetine uymadığımızda elindeki imkanlarla bizi zorlamaya kalkıyor.
her ülke bunu birbirine yapar. normaldir.
sonuç: kurulsun. 50 sene sonrasına faydası olur.
ülkelerin hayatında 50 sene kısa bir zamandır.