Ve kolunu kaldırıp geniş ovayı gösterdi, mağrur bir ifadeyle - buralar eskiden dutluktu. Dedi. Yanındaki, parlayan gözlerinden zeka fışkıran büyük oğlu telaşla babasının yüzüne baktı ve aceleyle ellerini ovaya uzatıp - E mınakodumun bunağı yine dutluk işte, Dedi. ve sesinin ovada süzülüp gidişini dinledi.