bu sözlükte bana ilk özel mesajı atıp yazarlığımı tebrik etmiştir kendisi. ondan sonra da bağları hiç koparmadık zaten.
bir insan yüzyüze gelip konuşmadığı birini aradaki kilometrelerce mesafeye rağmen bu kadar çok sevebilir mi? sevemez di mi... ama biz bu tezi çürüttük be sözlük. biz çok sevdik birbirimizi. kardeşten öte kardeş. bazen abi gibi, bazen kardeşim gibi, bazen oğlum gibi sevdim ben bu meleği.
bir insan tenine dokunamadığı, oturup iki laf edemediği birini bu kadar özleyebilir mi peki? özler be sözlük. hem de nasıl özler bilir misin... internette camle konuşurken bilgisayarın monitöründen dokunuyorum ben kardeşimin yüzüne. sesini telefondan duyuyorum. her duyduğumda seni özledim ne zaman görüşeceğiz artık demek istiyorum ama bilirim ben öyle konuşursam kuzum üzülür. susuyorum çoğu zaman bundan dolayı.
her zaman şükrediyorum ki olabilecek bütün imkansızlıklara rağmen biz sevdik birbirimizi, kopmadık hiç. aradaki mesafelere rağmen kopmadık. sırf beş dakika birbirimizi görebilmek için iki senedir tatile giderken acaba manisa üzerinden nerelere gidebiliriz diye düşünüyorsam, manisanın kıyısından köşesinden geçerken buralar kuzum gibi kokuyor diyip hasretle anıyorsam bu senin sayendedir kardeşim.
zor zamanlarımızda abla-kardeş, ana-oğul olduk biz. hep destek olduk birbirimize. allahtan dileğim hiç ayırmasın bizi, ikimizi.*
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım)*