babamı kaybedeli 3-4 ay olmuş. orta ikideyim. hayata küstüğüm ilk bir aydan sonra yavaş yavaş devam ediyorum hayata. ilk okuldan beri arkadaşım olan bir çocuk vardı. adı gürsel. gürsel'in ailesinin maddi durumu gayet iyiydi ama gel gör ki gürsel de tembelin tekiydi. ailesinin onun için olan çabalarını hiçe sayar, gereksiz ne kadar iş varsa onların peşine düşerdi. ama gel gör ki altın gibi de bir kalbi vardı. evlerine giderdik hep, oyun oynardık sonra annesinin hazırladığı börek çöreği yerdik.
babası daha sonra gürsel'in derslerinin kötüye doğru gittiğini görünce özel öğretmen tutmuştu ona. arada sırada evlerine gelip tüm derslerden özel ders veriyordu. ben evlerine oyun oynamaya gittiğim bazı zamanlar öğretmen de orada oluyordu ama ders gürsel'in umrunda değildi tabii ki.
daha sonra evlerine çantamla gitmeye çalıştım. bir iki kalem ve not defteri vardı içinde. o zamanlar sbs vardı. ona hazırlanıyorduk ama ailemin maddi durumu olmadığı için ne dershaneye gidebildim ne de özel ders alabildim (bazı öğretmenlerim kaynak konusunda çok yardımcı olmuştu, haklarını ödeyemem).
her neyse, gürsel'e öğretmen ders anlatırken ben de salondan onları dinliyordum. hocayı yani. genelde matematik ve fen bilgisi anlatırdı. ben de dinlediğim kadarıyla not alırdım defterime. aldığım notları da her akşam tekrar ederdim yatmadan önce, bulursam soru çözerdim. ama bundan ne gürsel'in ne öğretmenin ne de annesinin haberi vardı.
neyse gel zaman git zaman ben bayağı bir şey öğrenmiştim bu şekilde ve sbs'nin son ayağına da girip orta derece bir anadolu lisesi kazanmıştım. ama kazandığım anadolu lisesine 2 vasıta ile ulaşıldığı için gitme şansım yoktu. çünkü her gün 4 vasıta ödeyebilecek durumumuz yoktu. annem de ne yapsın yürüme mesafesindeki en yakın liseye yani meslek lisesine yazdırmıştı beni. utana sıkıla okuduktan sonra lise de bitti. o sene giremedim sınava ama sonraki sene girdim.
gürsel tahmin edeceğiniz gibi başarılı olamadı. önce bir düz liseye kaydoldu. 2 sene üst üste sınıfta kalınca okuldan atıldı. daha sonra açıktan okumaya başladı, ama onun da sonunu getiremedi. şimdi de bir benzin istasyonunun marketinde çalışıyor, askerliğini de yaptı. benimse bu sene eğitim fakültesindeki 4. yılım başlayacak. gürsel ve ailesinin farkında olmadan hakları vardır üstümde. ara ara da görüşürüm.
o zamanları hiç unutmam. hani "tırnaklarıyla kazıyarak" denir ya sözlük, ben şu anki durumumu o tırnaklarımla kazıdığım gariban günlerime borçluyum.