hendek savaşı başlamadan müslümanlarla antlaşma yapan lakin savaş sırasında saf değiştirerek müslümanlara saldıran kureyzaoğullarının savaş sonunda kendi kutsal kitapları olan tevrat'a göre cezalandırılmaları olayıdır.
hz. peygamber savaş sırasında sad bin muaz ve sad bin ubade'yi onlara elçi olarak göndermiş ve akidlerine uymalarını istemiştir. fakat kesin bir dille bu istek geri çevrilmiştir. hendek savaşı kazanıldıktan sonra burası kuşatılmıştır. yaklaşık 25 gün süren kuşatmanın ardından yahudilikten müslümanlığa geçen sad bin muaz'ın vereceği cezaya razı olan kureyzaoğulları teslim olmuştur. sad bin muaz adil davranıp tevrat'a göre cezalarını vermiştir. "savaşır durumdaki erkekler öldürülecek, kadın ve çocuklar esir alınacak". buna binayen kureyzaoğullarının erkeleri öldürülmüştür ve malları müslümanlar arasında savaş ganimeti olarak pay edilmiştir.
müslümanlar kureyzaoğullarına durduk yerde saldırmamış, herhangi bir akdi bozmamıştır. dünyanın her yerinde uygulanan "savaş halinde düşmana içeriden yardım edenler idam edilir" kuralı uygulanmıştır.
günümüzde dahi böyle bir hıyanetin cezası tartışmasız idamdır.
bugün türkiye ırak ile savaşa girse ve türkiye içinden bazı gruplar ırak saflarına geçip türk askerini arkadan vursa cezaları ne olur? savaş halinde ağırlaştırılmış müebbet verilmez herhalde! vatana hıyanet kapsamında idam olur bu ceza.