çok iddialı laflar etmişsinizdir, zaten söylediklerinizden de eminsinizdir. bir yerlerde duymuş ya da okumuş, aklınızda kalmıştır. karşınızdaki kişiyi taşağa alırsınız, "haha, olur mu lan öyle şey, mal mısın?" diye gülersiniz üstüne. o da ısrar eder, hakkaten maldır sizin gözünüzde. sonra kanıt aranız. önce birine sorulur, o kişi de sizin söylediğinizin aksini söyler. ona da sallarsınız biraz. en sonunda kitap, ansiklopedi, internet vb. bir kaynağa başvurursunuz. aradığınız cümlenin sonuna kadar okumaya takatiniz kalmaz. gözlerinize inanamazsınız. nasıl olur? o sırada inatlaştığınız arkadaşınız sol elini yumruk yapmış, sağ avucunun içini şaklatmıştır. bir yandan da pis pis sırıtarak sorar "göt oldun mu?" bir şeyler söylemek için ağzınızı açarsınız ama sesiniz çıkmaz. kalbinizin gümlemesini kulaklarınızda hissedersiniz, ağırlığınız yok gibidir, sanki bulutların üzerindesinizdir. işte bu, göt olmanın dayanılmaz hafifliğidir.
