Lakin vicdanları rahatlatmadan öte çok az anlamı vardır. Zira korumak ve kollamak öncelikle ; ailenin, sonra devletin( yasa, polis, savcı...) sonra o yörede yaşayan insanların sorumluluğundadır.
Nasıl korumamız bekleniyordu anlamadım doğrusu. Kendi adıma şahsi olarak herhangi bir vicdani sorumluluk hissetmiyorum. Ancak toplum adına, Türkiye'de artan şiddet olayları adına bir vicdani sorumluluğum var, ve bundan da üzgünüm.
Hayvanlara, çocuklara ve kadınlara, ki genelde bunlar daha savunmasızdırlar, yönelik şiddet giderek artıyor.
Toplumsal duyarlılığı yükseltmek, bir nebze de olsa insanları daha bilinçli ve daha dikkatli olmaya sevk etmek adına, bu tür olaylarda herkesin payına bir nebze de olsa bir söz söyleme, kınama, lanetleme sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
