o ses ne adlı yazar arkadaşa katılıyorum. zaman her şeyin ilacı arkadaşlar. 4 sene falan önce ben de bu sözlükte tüm eski sevgili başlıklarını okumuş, teker teker her entryi hatim etmiştim adeta. o zamanlar çok tazeydi tabi. "napıcam ben şimdi hayat nası olucak" derdim hep. "ya sokakta karşılaşırsak elim ayağıma dolanır mı" diye düşünüyordum ilk zamanlar.
sonra bir işe girdim. para biriktirdim vs üniversiteyi kazandım. ara ara beni gizliden arıyordu ama hiç konuşmuyordu. bu gizliden aramalar 8 ay kadar sürmüştü. en sonunda ben kendim aradım ve .... ikimize de kötülük ediyorsun yapma böyle dedim. "peki" deyip kapatabildi sadece.
o "peki" çok yabancı birinden geliyordu sanki. sanki beraber gülüp ağlamadığım, aynı tabaktan yemek yemediğim, kokusunu hala burnumda hissetmediğim birinden geliyordu. o sıralar biraz kötü olmuştum tabii. canlanan anılar eski günler vs ama yeni biri girmişti hayatıma sonuçta.
2 ay önce kadar tekrardan aradı beni. napıyorsun maksadında, ama bu sefer açık numaradan. gayet normal havadan sudan konuştuk. "çıkıyor musun hala o kızla?" diye sordu. "evet" dedim sadece. bi süre daha havadan sudan konuştuktan sonra "kendine iyi bak pudist, umarım her şey gönlünce olur" dedi. ama aslında o ses tonunun meali şuydu. "şansımı denedim sadece, zaten hep aklımdaydın ama belli ki o kızla ciddiysin, madem öyle yapacak bir şey yok, yolum ve yolun açık olsun"
zaten o günden sonra da aramadı bir daha. arayacağını da düşünmüyorum. şu sıralar yolda görsem naparım diye düşündüm de şimdi; naber nasıılsın der bir yerde bir şeyler içelim istersen derim herhalde eski günlerin anısına. sanki yıllardır görmediğin ilkokul arkadaşınla nezaketen de olsa bir şeyler içmek istermişçesine. tamamen duygusuz ve bitse de gitsek modunda.
işin özeti, geçiyor arkadaşlar. ve hayatınızda daha önemli olaylar oldukça eski sevgiliniz aklınıza bile gelmiyor, o derdin çaresine düşüyorsunuz farkında olmadan.