kendisine ne soyleyecegimi bilemedigim yazar. cok uzgun oldugumu belirtmek ne fayda getirir ki?
iki yil. koskoca iki yil. sirtsirta yatip uyurken geceleri, kar$i yatakhaneye kacmi$ken gelen nobetci ogretmenin sesiyle saklanmaya cali$irken yatagin altinda, dandik istanblue votkasiyla sarho$ olmu$ken bahar sicaginda, cem karaca dinlerken kucuk cocuk umutlarimizla, inandiklarimiz uzerine tarti$irken tutkuyla...
o gun. bana, annenin hasta oldugu gunu soylediginde, kendi annem hastaymi$ gibi uzuldum. ama yine de, salak ve anlamsiz bir umudum vardi, bu olamazdi, sen benim dostumdun, uzulemezdin ve ba$ina bir $ey gelemezdi.
hayatin ne kadar acimasiz oldugunu, en cok bugun ogrendim ben.
$u an zihnimde o gun yankilaniyor. omzumda agladigin gun. halbuki, ben seni ne kadar da guclu bilirdim, anlayamiyordum.
ama $imdi, gozlerim ya$li, anliyorum. anliyorum dostum.
yaninda olamasam da, sesini duyamasam da, gozya$larini silip, tazeleyemesem de umutlarini... dunyada en cok deger verdigim varliklardan biri...