savunma, insan bünyesinden var olan birşey, ideolojik olarak kendini savunma ise insana en lezzetli gelenlerden. şimdi konumuz istiklal mahkemeleri ve savunma biçimlerine bakınca sahnede frankenştaynlar var sanıyor insan. beyler bu vatan israil gibi parayla kurulmadı diyenler mi ararsın , devrimlerin faturalından bahseden düşünen ayçiçeklerimi ararsın, abd de ve dünyada savaşlarda milyonlarca sivil öldü demek ki bazı şeyler kansız olmuyor diyen arpacık soğanından büyük devasa beyinliler mi ! *
bu vatan parayla kurulmadı beyler ama biliyor musunuz devlet eliyle zenginleştirilenler vardır bu memlekette ! bu ülkenin bugun kökünü dinamitleyenler bundan yetmiş sene önce şişirildi biliyor muzunuz beyler ! şişirenler de bu vatanı kuranlar !
bazıları şeyh sait isyanları , menemen olayları demiş. takrir i sukun'u meşrulaştırıp, partilerin kapısına kilit vurmak, ceset ceset , kefen kefen ölümlere demokrasi bedeli damgası vurmanın en kahpece yolu ! başkaca birşey değil.
ama çok şaşmamak lazım. o kadar eskilere gidip istiklal mahkemelerindeki ölümlerin hesabını sormaya ne hacet . daha dün gibi 12 eylüllerde asılanlar , kayıplar, fail i meçhuller. bu devlet var ise, cumhuriyet var ise bunlarla ayakta değil mi tombişlerim ? 3 darbe , bir postmoden tokat, sayısız balans ayarı hep rejimin sıhhati adına elzemdi ve meşru idi değil mi çitlembiklerim ?
kana susayanların karnını doyuramadı bu topraklar. iplerde sallananları seyrederken birileri karnını kaşıyıp kazıklı voyvoda gibi kan yalıyorlar. adları sonradan rejim kurtaran, bağımsızlık savaşçısı oluyor ve en nihayetinde gayet resmi devletimizin gayet resmi hastanelerine bu nekrofililerin isimleri veriliyor, sokaklara verilen isimlerle suratımıza manevi namlular doğrultuluyor , okullarda körpe beyinlere hocalarının sözünü dinlemezlerse tepeden bakan atatürk kızıyor, kaş çatıyor !
size ne kadar kan versem az veled i huffaş'lar, batman'ler !