uzun bir süre hafızalardan silinmeyecek, şairin de dediği gibi unutmak ölmektir, kim demiş bunu, unuttum.
yönetmene kocaman tebrik ve teşekkürlerimi iletirken görüntü yönetmenine teessüflerimi iletirim, 12 bölümde onlarca devamlılık hatası bas bas bağırmaktaydı, sıradan bir izleyici olarak ben bile fark ediyorken kendisinin gözden kaçırması üzücü. her şey bu kadar aceleye mi geldi?
haluk bilginer; sen türkiye tiyatro ve sinemasının gelmiş geçmiş en büyük aktörlerinden birisin, seni abartmıyoruz, seni betimliyoruz, var ol. haluk bilginer’i her izlediğimde hamlet’in oyuncular tiradı gelir aklıma, haluk bilginer her zaman için ne bağırıp çağırıp kulak yırtar, ne elini kolunu havalara savurur ne de fazla durgun olur, aklını kullanıp ölçüyü bulur.
nevra karakterini canlandıran oyuncu arkadaşımızı ilk defa izledim oldukça başarılıydı, kendisine oyunculuk kariyerinde güzel bir yol diliyorum, önü açık olsun.
kurgu, senaryo -kendileri de biliyordur- eksiklerine rağmen güzeldi, samanlıkta iğne arar gibi kurgu açığı bulmaya çalışırsak elbette bulacağız, fakat bütüne bakıp hayranlık beslemek daha mantıklı geliyor, çünkü gerçekten güzel iş, kaliteli iş.
türkiye’de böyle bir yaraya parmak bastığınız için teşekkürler.