kompozisyon

entry22 galeri
    16.
  1. lise yıllarında birçok öğrenci için yazması dert olan yazı. lakin lise ve kompozisyon deyince benim zihnimde tek bir olay canlanıyor. Sanırım bu satırlar aracılığı ile bunu paylaşmak en doğrusu olacak. korkmayın hemen, yüz dolar karşılığında edebiyat hocama vermedim.

    Efendim edebiyat hocalarının kalıplaşmış fantezileri vardır. Hele ki kompozisyon konuları hakkında. Geçen yaz tatilinde neler yaptınız, gezdiğiniz bir yeri anlatın, bilmem ne sözünü açıklayınız, çok gezen mi bilir çok okuyan mı belli başlı konulardır. Benim lise dönemindeki edebiyat hocam da ortalama bir edebiyat öğretmeni idi ve haliyle bu konularda biz de kompozisyonlar yazdık.

    Bir kompozisyon dersinde kalıplaşmış konuların birisiyle ilgili bir kompozisyon yazılmamız istendi. "yaşadığınız ilginç bir olayı anlatınızdı" sanırım konu. herkes bir şeyler yazıyordu. ben düşündüm,dedim "ulan ne ki benim yaşadığım en ilginç olay". komşu kızı merve'yi röntgenlemek dışında pek de aksiyonlu bir hayatımın olduğu söylenemezdi. ee kağıta da merve'nin sutun bacaklarını, dik memelerini yazacak halimiz yok. O an tepemde bir lamba yandı, hani şu çizgi filmlerdekilerden.

    Mahallemizin abilerinden, zamanının hızlı solcularından bir devrimcinin anlattığı hikayeler geldi aklıma. Hak, adalet, eşitlik, emek, işci sınıfı gibi laflarla dolu hikayeler ve komunizm. Komünizmle tanışmamı anlatmaya karar verdim *. Aslında o zamanlar komünizm ile ilgili bildiklerim bu abimizin anlattığı romantik hikayalerden ibaret idi. Bilgiyi geçtim, daha komünizm nasıl yazılır onu bile bilmiyordum. Neyse efendim herkes ülkemizin turistlik güzelliklerini, ilginç çocukluk anılarını falan filan yazarken ben komünizmle tanışmamı, komünizm rejimini anlatmıştım; komünizm hakkında doğru dürüst hiçbir şey bilmeden. 70 almıştım o sınavdan. Sonra edebiyat hocam beni çağırıp nasihat etmişti: akıllı uslu çocuksun, bırak bu işleri dersine bak, adam ol diye.

    Şimdi düşününce manyakça bir şey yapmışım diyorum. Her ne kadar sol görüşlü bir insan olsam da hiç bir zaman kendimi komünist olarak adlandırmadım. ama 16 yaşında bunu yapmak nasıl bir psikolojinin ürünüdür, onu da çözemedim. Sanırım bunda "kızlar devrimcilere,komünistlere veriyormuş oğlum" şehir efsanesinin de bayı püyüktü.

    biz o işleri bıraktık da yine de adam olamadık be hocam.
    0 ...