Bu hikaye tamamen gerçektir dostlarım ile başlayan lakin tamamen kolpa olan hikayelerdir.
Bu anlatacağım hikaye tamamen gerçek olaylara dayanmaktadır.
Yine varoluşsal sancılar çektiğim bir günde, Afrika'nın savanalarında açlıktan midesi vücuduna yapışmış bir it gibiydim, üzerime bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti.
Afrika savanalarında aslanların avladığı ceylanları kapmak için yarışan sırtlanlar gibi ben de, başka erkekler tarafından avlanmış, bakire olmayan ceylanların peşindeydim dostlarım.
işte internetteki bu arayışlarım sonucunda tanışmıştım müjgan'la.
Kendisi fuckbuddy'lik müessesine sıcak bakan, üniversite öğrencisi, 22 yaşında bir çıtırdı dostlarım.
izmirli olmasını belirtmeme bilmem gerek var mı ama kendisi izmirliydi. (bu arada izmirlileri çok severim)
Davet ettim evime. Kırmızı şarap ve makarna ile ikna etmiştim onu.
Bir iki Nazdan sonra kabul etti karşı konulamaz davetimi.
Geldi, makarnayı yedik, şarabımızı içtik dostlarım. Kafamız nasıl güzel ama...
Ufaktan birbirimize sokulmaya başladık dostlarım. Bilirsiniz, böyle durumlarda ilk adımı atmaya pek cesaretli olamıyor insan, her nekadar birazdan çatır çatır sikeceğini bilsen de, bu aşamaları adım adım geçmek gerekiyor dostlarım. Tıpkı ; sonunu bildiğimiz konulu pornoyu izlemek gibi.
Müjgan dedim ben banyoya gircem, yoruldum, sen bekle.
Tamam dedi.
Ne göreyim ; Müjgan çırılçıplak bir vaziyette, çok kere kullanılmış amını bana bir hediye olarak sunmaya hazır.
Belimdeki havluyu yere düşürdü ve dudağıma yapıştı.
Erkeklik organım dimdik olmuştu. Eliyle sıkıca tuttu organımı ve sıktı. O sıktıkça organım direniyordu ve sertliğini kaybetmek istemiyordu.
işte dostlarım, sonra düşündüm de aradığım bu değildi benim. Susuzluğumu dindirecek bir çift dudak, bir sıcak kucak yeterliydi yeter ki gönülden sevginle olsundu.
Git giyin üstünü dedim buna ve bir hırçınlaştı, adeta Mart ayında çiftleşmek isteyen kancık kediler gibiydi. Viyakladı, hatırlamadığım şeyler söyledi ve üzerini giyip gitti dostlarım.
Dedim ya çok sarhoştum hatırlamıyorum.
