Seçmen üzerinde uygulanan baskı ve şiddet örneklerinden birisi ise Hatay’da yaşandı ve bu bir telgrafla doğrudan Cumhurbaşkanı’na ulaştırıldı. Telgrafta: “Milletvekili seçim işlerine girdiğimiz günden başlayarak, iktidar partisine mensup birçok vatandaşların ve bu arada hükümet teşkilatında yer almış memur ve amirlerden birçoklarının ve siyasetle uğraşmaları kanunen men edilmiş bulunan jandarma subay ve erleriyle gümrük muhafaza subay ve erlerinin adeta mezalim şeklini alan tazyik, tehdit, süngü ve dipçikle dövme ve yaralama fiilleri biz Hataylıları kalbimizden yaraladı.” Denilmekte ve tepki dile getirilmekteydi. Bunun dışında yine ilgili makamlara birçok şikayet telgrafı çekildi, dilekçeler verildi. Seçimlerde mağdur edilenler ve hile karıştırıldığını anlatanlar seslerini duyurabilmek için başta gazeteler olmak üzere her türlü vasıtayı kullanmaya başladılar.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ismet inönü yaptığı bir açıklama ile “seçim döneminin zehirli sözlerinin karşılıklı bağışlanmasını ve ülkede huzurlu bir çalışma döneminin açılmasını” istedi. inönü’nün amacı bir şekilde kazanılan seçimlerin daha fazla irdelenmesini engellemek ve gelen eleştirilerin dozunu azaltmaktı. Buna rağmen hükümetin baskısı, seçimlerde yapılan hileleri unutturamadı, aksine halkın öfkesi daha da arttı. Ortamı yumuşatma tedbirlerinin hiçbiri etki etmeyince istanbul’daki sıkıyönetim makamları, sert bir bildiri yayınlayarak seçim sonuçlarının eleştirilmesini yasakladı.