CHP seçimleri hileyle kazanmıştı
Celal Bayar’ın ise: “Halk Partisi, iktidar mevkiini ancak seçimlerden önce ve seçimler esnasında tatbik etmek ve zorlamalara dayanan usuller, seçim evrak ve tahrifat yapmak sayesinde muhafaza etmektedir.” Açıklamasını yaptığı “Hileli 1946 Seçimleri” ile CHP 4 yıl daha iktidarda kaldı.
CHP’nin şiddetle savunduğu “adli, yargı denetimi” olmayan “açık oy, gizli tasnif” yöntemli “iki dereceli” seçim sistemiydi. Bu şu demekti; Herkes oyunu, göstererek sandığa atıyor, sayımı ise kapalı kapılar ardında, Kaymakamların CHP ilçe Başkanı, Valilerin ise CHP il Başkanı olduğu, devlet kademelerinde görev yapan memur ve amirlerce yapılıyordu. Buna CHP teşkilatı ve seçim komisyonlarında görev alanların işgüzarlığı da eklenince millet iradesinin özgürce tecelli etmesi mümkün olmuyordu.
işte dönemin şartları gereği kurulmasına göz yummak zorunda kaldığı partilerin, özellikle de DP’nin ülkede teşkilatlanmaya başlaması ve gördüğü destek üzerine CHP, muhalefetin iyice güçlenmesine ve her ilde adaylar çıkararak iktidara gelmesine engel olmak için, bu seçim kanunu ile Anayasa gereği 1947 yılında yapılması gereken seçimleri öne çekerek “Erken Genel Seçim” kararı aldı. Böylece henüz ülke çapında yeterince örgütlenememiş olan muhalefet, demokratik olmayan şartlarla seçime girmeye mecbur bırakılırken Batıya karşı: “Bakın birden fazla parti arasında seçimler yapılıyor” görüntüsü veriliyordu. Adli, yargı denetiminin bulunmadığı, “açık oy, gizli tasnif”li ve bu defa değişiklik olarak sadece “tek dereceli” olması TBMM’de kabul edilen seçimin tarihi “21 Temmuz 1946” olarak belirlendi.