Bunlardan birisini görmüştüm.
Yayladaki eve geldi. Tütün içmekten ve dişini fırçalamamaktan dişleri sararmış, saçları kızıla yakın sarı, kirli sakalları ağarmaya yakın, ağzındaki dişlerin çoğu dökülmüş yaşlıca bir adam.
Rivayete göre bu adam cinlerle irtibat kurabiliyormuş ve onlardan malumat alabiliyormuş.
Geldi, dev ceviz ağacının gölgesine oturdu. Su dolu bir kap istedi verdik.
Kağıda arapça harflerle bir şeyler yazıp suya attı.
Su giderek sararmaya başladı ve kağıttaki yazılar silindi.
Ne için baktırmıştık hatırlamıyorum. Yıllar evveldi.