cahit külebi

entry73 galeri
    67.
  1. Kimse yazmamış; şaşırdım. En güzel şiirlerinden bence Esma'nın Hikayesi...

    Esma'yla çocukluğumda
    Sokakta oynadığım zamanlar
    Dizge çorap giyerdi,
    Yalınayak gezerdim.

    Bir koku vardı Esma'nın
    Çamurlu çatlak ellerinde ..
    Bir ışık yanar sönerdi şimşek gibi
    Eteğinin çoraplarına değdiği yerde .. .
    Tahta gibi, dümdüz, göğüslerimiz
    Kollarımız ince ...
    Aynı kalaylı tastan
    içerdik, su içince ...

    Bir bakışı vardı Esma'nın
    Kavak yaprakları gibi pırıl pırıl...
    Koynundan çıkardığı çağlayı
    Yemesi başka olur ...

    Efendime söyleyim, bir gün
    Kızı bırakmadılar dışarı
    Cihanda tek başıma kalmıştım
    Düşünerek Esma'yı ...

    Bir yandan rüzgar estikçe
    Mısırlar inim inim iniler
    Püsküller yüzüme dökülürdü,
    Bir yanda yaralı mahzun kalbim
    Kendi kendine türkü söyler ...

    Ondan sonra çok zaman geçti,
    Caddeler geçti kentin ortasından,
    Delik tastan akan su gibi
    Esma da çocukluğum da kaynayıp gitti ...

    Dün akşam parkın önünde
    Alaca karanlıkta onu gördüm,
    Gitti bir sıraya oturdu,
    Gittim yanına oturdum.

    Çorapları gibi, güzel gözleri,
    Zayıfyanakları solgundu,
    Ne ben konuşabildim
    Ne de o bir şey sordu.

    Anladım ki gidişi gidiş değil
    Hali duruşu bir hoş.
    Küçücük, tozlu, eski
    Pabuçlarında gezen bakışlarımız
    Yaralı kalplerimiz gibi bomboş ...

    Öyle saatlerce oturduk
    Bir çift söz edemedik.
    Ayağımızın dibinde, yaprakların içinde
    Bir şey yitirmiş gibiydik ...
    1 ...