bir değişik yazardır, kimselere benzemez burda. öncelikle (bkz: #3964444) bu entry ile beni gerçekten inanılmaz duygulandırdığı için kendisini hararetle tebrik ediyorum. öyle bir yazmış ki; benim gibi bir dalgacı haytadan adeta kerem yaratmış. abartmış güzel kardeşim... kanımca kendi hissettiklerini bana atfetmiş. evet cem; ben de sevdim, hem de çok sevdim, çoklarını sevdim ama kıyamete kadar sürecek bir yangın yok içimde. ilk zamanlar bana da öyle gelirdi ama insan bu devirde ölüsünü unutuyor be sersem çocuk, nerde kalmış aşk meşk...
demiş ki '' yürek yangının ne olduğunu biliriz nacizane. lakin bu adamın yangını kıyamete gebe. üç koca okyanus birleşse bile, olmaz derdine çare'' ; okyanus değil, okyanusun diğer tarafından, o hiç sevmediğimiz ülkeden bir nehir geldi söndürdü bahsettiğin yangını. zaman zaman kuruduğunu sandığım bu nehir senin şehrinde akar cem, yıllardır içimde aktığı gibi. artık üzülme benim için, bundan böyle sadece neşeli sohbetlerimle arz-ı endam edeceğim. tabii senin sevdanı her dem dinlerim, o ayrı.
unutacaksın, kural böyle. ' aşk unutmaz dönmeyeni, eyvah yakıp yıkıp gideni' diyenlere de kanmayacaksın. zorlamaya gelmez sakar kardeşim benim, yazılmamıştır boşver. hiç bitmeyecekmiş gibi gelen beste, bir tek telin kopmasıyla bozulur gider. boşluğun, o yamacın kenarına gelip de durma.
'' ben uçurumlar önünde kendimi kemiren kerem
artık kendini kemiren türküler dinlemem''
diyerek devam et yoluna. üstad demirhan' ın dediği gibi ' teknen sadece yara aldı, batmadı' sen yine aynı sen kalacaksın. bunları yazdım diye bana kızarsın bilirim ama boş umutlarla perişan etme kendini ey güzel insan! bir kaç tatlı söze, yalan yeminlere kanma. önce ayrılığın acısını yaşa sonuna kadar ki yanıp bitesin, kül olup savrulasın. sonra doğarsın tekrar küllerinden anka kuşu gibi.
ama şunu da unutma; silemiyorsan karalamayacaksın.