taze taze, dumanı üstünde sıcacık ekmek misali aktarıyorum;
m: alo baba, iyi misin? ağrın sızın, bir şeyin var mı?
baba: munia iyiyim ben iyi, merak etme. kızılay, sıhhiye, ayrancı gezdirdiler beni. sonra asansöre bindik, bi kalabalık bi kalabalık... neyse sağ salim geldik.
m: ben sıhhiyedeyim. bir dakika baba ne diyorsun sen ya? ne sıhhiye'si ne kızılay'ı? narkoz kafası mı yaşıyorsun sen?
anne: kapat munia kapat! gidik bu!