nedendir bilinmez, türk milleti bu nasihatlardan sadece birincisini uygular.
calismayi kahvehanede, güvenmeyi de yatakta uygulamaktan vazgecmez.
ögünmeye gelince akan sular durur, hatta hepsi bir kenara birakilir, abartilir, sisirilir, doldurulur.
gecmisle övünürüz, tarihimizle gurur duyariz; bu bizim icin yeterlidir. "Calisip ne olacak, güvenip ne yapacam?" düsüncesine sahibizdir. Bu da birbirimizi kaziklamaya kalkismamizdan ileri gelir.