Eskiden insanlar " bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. " sözüne sıkı sıkı sarılır: hocam eti senin, kemiği benim! Der öğretmenin donanımına, eğitimine evladını teslim ederdi. Öğrenci de bunun bilincinde olur saygıda kusur etmezdi. Ve şimdiyse Hayatında tek bir harf öğretmeye sabrı olmayan, Evde uğraşamadığı, başından savdığını düşündüğü çocuğunu okula bırakıp, bakıcı muamelesi gösterdiği öğretmene teslim eden zihniyetin yapabileceği açıklamaları okumaktayız. Sonra eğitim niye bu halde? Diyoruz. Eğitim; hükümetiyle, sistemiyle, yozlaşan toplum ve aile yapısıyla birlikte bir kısır döngünün içinde maalesef bu gidişle her şey zor.