"ayrıca görüldüğü üzere kur’an tercümesinin amacı mânâsını öğretmek değil; aslından uzaklaştırıp kendisini yok etmektir." diyor fetöcü alçak!
peki amacı bu olan kişi neden bu işi kuran'ı "uygun" bir şekilde tercüme edecek birine vermek dururken, elmalılı hamdi gibi büyük bir alime verdi? neden elmalılı hamdi'nin tercümesine bugüne kadar kimse bir laf edemedi? neden hala en makbul tercümelerden sayılıyor?
diğer taraftan fetöcü hainin şeyhi olacak kürt sait nam sahte peygamberin, soytarının daha o günlerdeki telaşı ortada! istemiyor ki kuran tercüme edilsin, halk neye inandığını kendisi okuyup anlasın! istiyor ki kuran okunmasın, kendisine "lehv-i mahfuz"dan "ilham edildiğini" (vahy edildiğini anlayın) iddia edildiği sayıklamaları okunsun kuran niyetine...
kimin kim olduğu, kimin derdinin ne olduğu apaçık ortada değil mi?