ilk öğrendiğimde kendimi tutamaz ağlardım, hıçkıra hıçkıra. Olamaz olamaz dedikçe aslında yalvarırdım Allah'a, ona şifa versin diye.
Herhalde kendimi toparlamadan karşısına çıkamazdım. Gerçi toparlandıktan sonra karşısına çıksam değişen pek bir şey olmazdı. boynuna sarılır, kokusunu içime çeke çeke tekrar ağlardım. Artık kendi derdini unutur beni teselli etmeye çalışırdı.
Hatta kesin gülerdi, morale ihtiyacı varken moral veren durumuna geçen kim olsa güler bence.
Sonrası belli zaten en etkili tedavi yöntemi olan; sevgi ve şevkat ile elinden tutar, onunla beraber yürürdüm o yolu.