evde çalışan kadınlar ve sorunları

entry3 galeri
    2.
  1. "sosyalist feminizm, belki de çok iyi ifade edilmemiş olan belirli bir düzlemde, uzun zamandır aramızda. kapitalist toplumda bir kadınsınız. canınızdan bezmişsiniz: işten, faturalardan, kocanızdan (ya da eski kocanızdan), çocukların okulundan, ev işlerinden, güzel olmaktan, güzel olmamaktan, bakılmaktan, bakılmamaktan (ve her iki durumda da, kulak verilmemekten) vs. bütün bunlar hakkında ve bunların birbirlerine nasıl uydukları hakkında ve neyin değişmesi gerektiği hakkında düşünecek olursanız ve sonra da tüm bu düşünceleri kısaltma halinde bir arada tutacak bir kelime bulmak üzere etrafınıza bakarsanız, neredeyse "sosyalist feminizm"e vardınız demektir.
    ...sosyalist feministler "mekanik marksistler" olarak adlandırdıklarımdan çok farklı bir kamptır. bizler, (feminist olmayan birçok, birçok marksist'le birlikte) kapitalizmi toplumsal ve kültürel bir bütünlük olarak görürüz. anlarız ki, kapitalizm, piyasa arayışı içinde, toplumsal varoluşun tüm köşe ve bucaklarına nüfuz etmek zorundadır. özellikle tekelci kapitalizm evresinde, sadece ekonomik bir bakış açısından bile, tüketim alanının her parçası, üretim alanı kadar önemlidir. yani sınıf mücadelesini sadece ücretlerle saatler konusuyla sınırlı ya da sadece işyeri sorunlarıyla sınırlı bir şey olarak anlayamayız. sınıf mücadelesi sınıf çıkarlarının çatıştığı her alanda gerçekleşir ve buna da eğitim, sağlık, sanat, müzik vs. dahildir. bizler sadece üretim araçlarının mülkiyetini dönüştürmek istemiyoruz, toplumsal varoluşun bütününü değiştirmek istiyoruz.

    marksistler olarak, feminizme mekanik marksistlerden tamamen farklı bir yerden varıyoruz. tekelci kapitalizmi politik/ekonomik/kültürel bir toplam olarak gördüğümüz için, marksist çerçevemiz içinde üretim ya da politika; ile görünürde hiç alakası olmayan konular, aile, sağlık bakımı ve özel hayatla alakası olan konular için yer var.

    üstelik, bizim marksizm türümüzde, bir "kadın sorunu" yok, çünkü biz kadınları asla öncelikle "üstyapıya" ya da başka bir yere kompartımanlaştırmadık. mekanik türden marksistler sürekli olarak ücretsiz kadın (ev kadını) konusu üzerine düşünüyorlar: o gerçekten de işçi sınıfının bir üyesi mi? yani, gerçekten de artı değer üretiyor mu? bizler, ev kadınları elbette işçi sınıfının üyeleridir, diyoruz; sadece gerçekten de artı değer ürettiklerine dair özenle hazırlanmış bazı kanıtlarımız olduğu için değil, sınıfı insanlardan oluşan, ve kapitalist-egemenlikli üretim alanından oldukça ayrıksı bir sosyal varoluş olarak anladığımız için. sınıfı bu biçimde düşündüğümüz zaman, o zaman aslında en çevrede görülen kadınların, ev kadınlarının, sınıflarının tam kalbinde olduklarını görürüz; çocuk bakarken, aileleri bir arada tutarken, topluluğun kültürel ve toplumsal ağlarını devam ettirirken."

    (bkz: barbara ehrenreich)
    2 ...