vesikalı vesikasız farketmeden bir orospu tarafından uyandırılmaktır.
aslında bir kadına kadınlığından önce orospu sıfatını takmak hiç hoşuma gitmiyor lakin bilincimden de geçen bu, samimiyetsizlik te etmek istemem. ona bu sıfatı takan toplum mu yoksa kendisi mi diye çok düşündüm, sonunda kendisi olduğuna karar verdim. örneğin elmaya da insanlar elma dedi, kendisi bunu yaratmadı, anlamı kendi içindeydi.
neyse, konuya dönecek olursak. eğer bir orospu tarafından uyandırıldıysanız bir sabah bu son derece kötüye işarettir. evet gece güzel bir şeyler yaşanmış olabilir, içkiler, kahkahalar, bir tiyatro sahnesi ve herkesin büründüğü roller falan filan. ama o gecenin sabahında anlıyorsunuz, aslında gece ki hissiyatlarınızın ne kadar gebeş olduğunu. atın çöpe gitsin.
kadın üzerinde sabahlığı ile uyandırıyor sizi. kahvaltı hazır hadi gel diyor. o an onu kadınınız sanıveriyorsunuz. mutlu olabiliyorsunuz. doğan güneşe şükrediyorsunuz. ta ki elinizi yüzünüzü yıkadığınız an gelinceye dek. kısa bir süre için sadece tüm bunlar. çok kısa bir an için. sonra lanet ediyorsunuz kaderinize. kızamıyorsunuz da karşınızdaki orospuya. o an o da bir sevindirik olmuş. kaçırdığı yılları yakaladığını düşünmekte. o da sizi erkeği sanıveriyor.
kahvaltı bitiyor. üstünüzü giyiyorsunuz. 200 doları çıkartıp masaya koyuyorsunuz. kadın almasam da akşam geri gelse der gibi bakıyor suratınıza. siz vermesem de akşam tekrar gelsem diyorsunuz içinizden. sonra bukowski giriyor beyin hücrelerinize. ve diyor ki..
"yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta
ve genellikle
bir ömür alır bunun farkına varmak
o zaman da çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü bir şey yoktur hayatta"
kafanızda bir şarkı dönüp duruyor. git hadi git....