Evlilik gibi bir düşünceye ileride dahi sahip olamayacagim için Benim pek umrumda değil ama bir kaç sey eklemek istiyorum, okuyun biraz.
bunun sosyolojik zırvalardan öte evrensel ve bilimsel bir gerçekliği var, ilişkilerin sağlamlığı adina.
Mesela, Günümüzde ki boşanma oranlarının arşa çıkması. Sebep? Çiftler arası sağlam bir bağ kurulamıyor. Sebep? Ekşiden alıntılıyorum burasını,
"
Seks yemek, içmek gibi bir ihtiyaçtır diyenler zannediyorum ki ömründe sevişmemiş ve seksin insan fizyolojisine ve psikolojisine olan etkisini hiç deneyimlememişler. etrafında "yahu bu çocuk, bu aptal kıza nasıl katlanıyor?" diye seni düşündürten çift yok mu? heh, gel işte sana o çocuğun yanındaki kaşara niye katlandığını anlatayım benim bakir, adalet savaşçısı kardeşim. bir çift yeterince kez beraber olduğunda aralarında psikolojik ve biyolojik bir bağ oluşur. buna pair-bonding deniyor. sen buna aşk diyorsun, üzerine şiirler şarkılar yazıyorsun. o şey aslında evrimsel bir mekanizma ve çiftin birbirinden ayrılmasına engel olup, doğacak çocuğun yanında kalmasını sağlıyor. mücizevi ve süper bir olay hakikaten. şimdi böyle kuvvetli bir bağı doğurabilecek bir aktiviteyi sen kafana esenle yaparsan günün sonunda kimseyle bağ kuramayacak hale gelir, boş gözlerle etrafa bakan bir müptezele dönersin. bunu yazıyorum ama deneyimlemeden anlamanız mümkün değil. anladığınızda da geç olmaz umarım."
Pek ala cinsiyet ayrımı yapmak olmaz ama erkekte, kadındaki kadar yıkıcı etkilere sahip olmadığı adına bir kac sey de yazalım. "var" ama bir kadın kadar değil ve Ben demiyorum, insan doğası diyor bunları.
Erkek fizyolojisi gereği bir hafta da onlarca kadını dölleyebilir, sağlıklı bir erkek olduğu süre 70 li yaşlara kadar üreme eylemini gerçekleştirebilir. Üreme eylemine, kadın kadar özel anlamlar yükleyecek bir kimyaya, süregelen yıllar boyunca sahip olamamıştır.
Ama bir kadın, 9 ay içinde sadece 1 defa döllenebilir iken üreme durumu sınırlıdır. Ve sonucunda yeni bir insan var edebilme hikmetine sahiptir. olaya, Bu durumun getirdiği -günümüzden bahsetmiyorum- kadının edebiyetine işlemiş bir kutsallığı bir önemi, bu eylemi gerçekleştirmiş erkeğe karşı da kurulan özel bir bağı vardır. Ve şimdi bu bağ, onlarca penis ile ıslatılınca bir önceki erkeğin bir sonraki erkekten farklı bir önemi olmayacaktır. ıslaklık önemli.. vajinası deforme olmasa da yıpranan başka kavramları var.
Hadi bunlari birakalim da, bir kadının 15. Sevgilisi olun. birinin de 3. Sevgilisi olun. Bu ikisi arasındaki ilişki dinamikleri, size karşı hisleri ve tavırlardaki uçurumu deneyimleyerek anlayacaksınız zaten. kadın dahi kendinde ki bu değişimi hisseder. Sözde, Deneyim diye tanımladığı şeyle, ah eskiden ne aptalmışım da oyle seyler yapmışım diye kederlenebilir. Hayır aptal değilsin bir haltta deneyimlemedin, ruhsuz bir sürtük oldun sadece. Ama ağzına güzel alıyorsun beybi! Var ol!
Neyse. sözlüklerde dahi, kadın yazarlar arasında ben rahatım, yani zikisiyorum kadınlarının yazdıkları okusunanız, ne kadar yuzeysellestiklerinin, "hic bir" konuda zerre kadar derinliğe sahip olamadıklarıni görürsünüz.
Ben açıkçası bilimin, psikolojinin acı yanlarını yazdım, istemeden. çünkü seks gibi bir olayın böyle etkileri olması acı bence. Kesinlikle bir acı, bilimi inkar mi etsek ne yapsak..
