bu güzeller güzeli renge adını veren ağacın güzel de bir hikayesi vardır. şöyle ki; hıristiyan inanışına göre hz. isa'ya ihanet eden havarisi Judas (yahuda) isa'yı romalı askerlere yakalattıktan ve çarmıha gerilmesini izledikten sonra çok pişman olur. bu pişmanlıkla kendini erguvan ağacının dalına asar. judas'ın yaşadığı bu utanç ve pişmanlık karşısında o güne kadar beyaz açan erguvan ağacı, o günden sonra pembe-mor yani bildiğimiz adıyla erguvani açar.
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri
Şiirmiş, bilgelikmiş her neyse
Ne varsa benden kalsın geride
Kalsın o yalanlar, o yalan ilişkiler de
Ve ölümler ki sevdanın ikiz doğurduğu
Yetsin, taşımak istemiyorum hiçbirini yedeğimde
Nerdesin ey benim hergün yeniden doğan oğlum
Sevginin çoğul oğlu
Senin ülkende yalnız bütün özlemler
Bilirim yalnız orda, içtenlik, erinç, coşku
Bayrağındaki bir tek çiçekli dalla
Orda uçsuz bucaksız
Olanca görkemiyle bir erguvan imparatorluğu....