27.
-
Önce soruya soruyla karşılık verelim; Marifet eşitlik aramakta mıdır?
Ya da Erkeğin veya kadının üstünlüğü, bir diğerine yaptığı zulmü meşru kılar mı?
Sahi Üstünlük nedir?
'Akşam evde kaçta olunur'un cevabını vermek midir sadece?
Hem akşam evde kaçta olunur?
Sorulan sorulara verilen yanıtı kimin verdiği midir üstünlük?
Yoksa soru sormaksızın tabi olmak mıdır?
Eşitlik nedir?
Kadının erkek ile eşit olma çabası dahi ortadaki farkı göstermez mi?
(Sözde) eşitlik sağlandığında kadına uygulanan; toplumsal, psikolojik, eylemsel şiddet sona erer mi? Artık güler mi kız çocukları?
Doğru soruları sormazsanız doğru cevabı alamazsınız.
Kadın yaradılışı gereği narindir.
Hassastır. Bu demek midir toplumda var olamasın?
Yeri gelir çapasını yapar yeri gelir tarlada bebesini emzirir.
E o zaman bazı ablaların sokaklarda attığı, fakat içlerini dahi dolduramadıkları sloganlar ne ola ki?
Işte onlar merhamete dahildir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin, birinin ruhunu ya da bedenini incitebilme hoyratlığı da merhamet eksikliğindendir.
O zaman biz sokakta kahrolsun erkekler diye bağırmaktansa kahrolsun merhametsiz insanlar mı demeliyiz? Elbette.
Çünkü insanı hayvandan ayıran vasfı kullanamamak cinsiyete özgü değildir.
Fakat; yaşanılan toplumun getirileri vardır. Sidik yarıştırmak, meydanlarda bağırmak ya da durumu yok saymak gereksiz bir çabadır.
Erkek kadından üstündür! Ve üstün olan erkek kadını incitmemekle yükümlüdür!
"Uff bik birkcin bini kiriyisin istii.s.s" diyen ablalar bir ayrılsın konu onları biraz aşacak.
Sonuç olarak; kadın erkeğe tabiidir.
Israrla anlamadığınız, Kendi eşine bebek bezindeki dışkıyı yediren varlık erkek değildir! Insan değildir. Dolayısıyla kötü örnekte örnek değildir.
Sapla samanı karıştırmamak lazım.
Edit: olum sahura kalkıp iki lokma peynir yiyecektim, bu kadar yazmak niyetinde değildim be kızmayın.
