Nefsini terbiye ederek.
Böyle konularda ilk aklıma gelen ve örnek aldığım, en uygun isim Mahmud hüdai' dir.
Kendisi kadı kıyafeti ile Bursa çarşısında ciğer satmış kişidir. En son öyle safhaya gelmiştir ki; bir gün tuvalet yıkarken şeytan kulağına fısıldar; " koskoca kadı burda tuvalet mi temizlersin, bırak elindekini" diye vesvese verir. Bunun üZerine Mahmut hüdai fırçayı elinden fırlatır; " ey nefsim sen daha akıllanmamışsın ben sana yapacağımı bilirim." der ve tam sakalını tuvalet taşına süreceği sırada şeyh gelir kolundan çekiverir ve; " sen olmuşsun" der.
Velhasıl insanın ilk önce nefsini terbiye etmesi gerekir. Tabii bu şekilde yapın demiyorum inanan var inanmayan var.
Nefsi terbiye etmek için ise ölümü akıldan çıkarmamak gerekir. Bu zamanda en zor olanı yapmaktır. Aynı zamanda değişime açık olmak gerekir. Sabırla birleşince yavaş yavaş kendinizdeki farklılığı göreceksiniz.