Bu ara çok fazla görüyorum. Dün gece ev arkadaşlarım dediğim çocuk adamlar bir arkadaşın daha katılımıyla yine lol gecesi yapmaya karar verdiler, 4 tane hayvan sabaha kadar oyun oynayacak yani, ben de tez yazıyorum diye arkadaşta kalmaya gittim. Neyse gece yattım uyudum ama o kadar fazla sarsıcı rüya gördüm ki, sanıyorum ilk defa bu kadar çok oluyor, öyle ki sabah eve gelince beyin yorgunluğundan mıdır nedir 1'e kadar uyudum hiç huyum değildir.
En net hatırladığım Son derece gerçekçiydi, ve yine son yıllarda hep kaçmalı uçmalı rüyalarıma mekan olan o haritada geçiyordu, bir mekan düşünün ki apartmanlarla dolu, ağırlıklı olarak lisedeki okul yolumun oradaki binalar var, bir kısmı oyunlarda karşıma çıkan mekanlarla birleşik, özellikle crysisten çok detay var, çoğunlukla sarı bir binanın etrafında geçiyor bu haritadaki rüyalarım, burası da zihnimde oluşmuş ve sürekli değişen bir bina, her yerinde bir sürü detay var, başka yerlerle karışıyor, hep bu çatıdan başlayarak bir şeylerden kaçmaya uğraşıyorum, demirlere tutuna tutuna inmeye, başka çatılara atlamaya çalışıyorum.
Neyse yine bu mekanda ben idam mahkumu mu neymişim, eski Avrupa evleri tarzı kasvetli bir yerle annemin halasının evi karışımı bir yer içerisi ne alakaysa, kafes gibi bir şeyin içindeyim ve suçsuz olduğumu biliyorum, acayip çaresiz bir haldeyim, "nasıl olur ya ben ölecek miyim lan şimdi? ben ya! ben de mi ölüyorum? böyle mi olacaktı?" gibi bir hissiyat yaşıyorum, her insan için dünya kendi etrafında dönüyor, kolay mı? ama rüyanın gerçekçilik seviyesini anlatmam mümkün değil, ve o haldeyken bir miktar kabullenme hali geliyor insana, çaresiz olduğuna emin olduktan sonra yani, hayatta kalma içgüdüsü devreden çıkıyor, bu çok acı verici ve garip bir his, bunu rüya da olsa hissetmiş oldum, Allah gerçeğini yaşatmasın.
Devam edeyim, bu evde hizmetçi kılıklı bir teyze vardı ve beni çok seviyormuş hep ağlıyordu filan öldürecekler diye, bu teyze bir şekilde kapımı açıp beni serbest bıraktı kaç git evladım filan diye, ben de inanılmaz bir hayatta kalma içgüdüsü geri dönüşüyle fırlayıp binadan inmeye başladım demirlerden tutuna tutuna, sonra bin bir delikten geçip balkonlardan ine ine, battaniye filan satan bir dükkanın deposuna girdim ama her yerde polisler var beni arıyorlar ve ben çok iyi gizlendiğime eminim, orada kendime battaniyelerden yer yapıp uyudum filan ama sonra dükkanın sahibinin oğlu gelip beni bulacak gibi oldu televizyonu filan açtı bakıyorum haberlerde şapkalı fotoğrafım var kameraya yakalanmışım, onları görüp daha bir diken üstünde olma hissiyle orada bir gece kaldım, sonra oradan çıkacakken rüya bitti.
uyandım ama "acaba mı lan?" diyorum "rüya olabilir mi?", rüya olduğunu idrak ettiğiniz o an var ya off o sevinç ve rahatlamanın en dibi var ya o..
o rahatlamayla uyudum uyumasına ama çok sarsıcı bir etki bıraktı üstümde bu rüya. tabii ki rüyayı anlatmakla tarif edilebilecek bir his değil, ama benzerlerini siz de mutlaka yaşamışsınızdır tahmin edersiniz, ne gördüğümle değil de ne hissettiğimle alakalı olay. aslında bir yandan da keyifli oluyor o kaçışlar kovalamacalar filan, adrenalini seviyorum, ama bu çok fazlaydı.
eeh be iyi yazdım bu kadar işin arasıda. haydi eyvallah.