Değişkenlerin içinde şekillenen ve irademizden uzak hayatın tek özgür perdesinde bir oyun düşünüyorum. Güzellerden gazeller, derinlerden yoğun hüzünler ve kötülerden kabuslar çıkıyor karşıma. Düş dünyası özgür evet ama hayat ne verirse düşler onu göstermiyor mu? Yine iradeden uzak ve özgürlük sembolik. Varlığımı sorguluyorum bu bölümde tuhaf sonuçlar çıkıyor karşıma. Gerçek hayatta sorgulayamadığım varlık durumum düş dünyasında bana yabancı değil. Neyim ki düş dünyasının çirkini, lezzetinin sirkesi, sevimsizliğinin aynası ve sorumsuzluğunun kaygısı. Karamelli dondurmayım ben. Karamelli dondurma olmalıyım, soğuk ama lezzetli. Herneyse!